Depresyon Nedir? Ne Zaman Tedavi Edilmelidir? Nasıl Tedavi Edilir

Depresyon Nedir? Ne Zaman Tedavi Edilmelidir? Nasıl Tedavi Edilir

Depresyon Nedir? Ne Zaman Tedavi Edilmelidir? Nasıl Tedavi Edilir

Depresyon; kişinin kendini boşlukta, çökmüş ya da üzgün hissetmesi; bunun yanı sıra günlük yaşam etkinliklerine ve diğer alanlara karşı isteksiz, ilgisiz olması ve bunlardan zevk alamaması durumudur.

Bu belirtilerin iki haftadan uzun sürmesi; durumun bir hastalık olarak kabul edilmesi ve tedavi edilmesi gerektiğini gösterir. Depresyonda ayrıca değersizlik, işe yaramazlık, suçluluk düşünceleri, karar vermede güçlük, dikkatini toparlayamama, zihin dağınıklığı, unutkanlık, uyku ve iştah düzensizlikleri, yorgunluk, bitkinlik, enerji azlığı, bedende ağrılar, uyuşmalar ya da değişik bedensel algılamalar da görülebilir.

Depresyon, büyük oranda tedavi edilebilir bir hastalıktır. İki tedavi yöntemi vardır. İlaç ve psikoterapi. Meslek uzmanları tarafından kişinin değerlendirmesi yapılarak, tedavi yöntemi belirlenir.

Bilişsel davranışçı Terapi; depresyon tedavisinde uygulanan en etkin ve yaygın kullanılan terapilerden biridir. Bilişsel Davranışçı Terapiye göre duygu ve davranışlarımızı belirleyen düşüncelerimizdir. Kişiler çoğu zaman yaşadıkları bir olayla ilgili düşüncelerinin doğruluğuna tamamıyla inanarak bunu sorgulama ihtiyacı hissetmez. Bu düşünceye bağlı olarak ortaya çıkan duyguları yaşar ve çoğu zaman bu düşünceyi fark etmez bile. Ancak herkes için aynı etkiyi yarattığı düşünülen durumlarda bile farklı düşünceler ve buna bağlı farklı duygu ve davranışlar ortaya çıkabilir. Örneğin işini kaybeden bir kişi ‘’ben başarısız biriyim’’ diye düşünüp kendini mutsuz hissederken, bir başkası ayrımcılık yapıyorlar beni kovmaya hiç hakları yok diye düşünüp öfkelenebilir. Bir başka kişi ise aynı olay karşısında ‘Bu hiç hoşuma gitmiyor, ama şimdi yeni bir işte kendimi denemek için bir şansım var ‘ diye düşünebilir ve buna bağlı olarak yaşadığı duygu heyecan olurken, davranışı yeni bir iş için beklenti ve girişim içine girmek olabilir. Kişinin olaylar karşısındaki düşünce yapısını belirleyen ise geçmiş yaşamındaki öğrenmeler ve temel inançlarıdır. Bu öğrenmeler kişinin hayatını kolaylaştırdığı gibi zaman zaman işlevsel olmayan düşünce ve davranışların ortaya çıkmasına da neden olabilir.

Depresif hisseden insanlar kendilerini başarısız, yetersiz, dış dünyayı engellerle dolu, geleceği ise umutsuz olarak değerlendirmektedir. “Kimse beni sevmiyor. Kimse beni anlamıyor, Yetersizim, hiçbir işi beceremiyorum, hiçbir şey istediğim gibi gitmeyecek, bu tedavi bana yarar sağlamayacak’’ vb. işlevsel olmayan düşüncelere depresyondaki kişilerde sıklıkla rastlanır. Terapi süresince işlevsel olmayan bu ve buna benzer düşünceler ortaya çıkarılarak objektif bir biçimde yeniden değerlendirilir ve böylelikle bu olumsuz düşüncelerin değiştirilmesine odaklanılır. Terapide amaç kesinlikle olumlu ya da pozitif düşünmeyi sağlamak değil tüm alternatifleri gözden geçirerek kişiye daha gerçekçi ve işlevsel bir bakış açısı kazandırmaktır.

Unutmayınız ki; depresyon geçirmiş olmak ruh hastası olmak anlamına gelmez. Depresyon ve kaygı insani duygulardır. Önemli olan bu duyguların, şiddeti, yoğunluğu, ve kişinin günlük hayatında işlevselliğine yönelik etkisidir.

Uzm. Klinik Psikolog

Şeyda KUTSAL